25 Nisan 2011 Pazartesi

Bir gazeteci heyeti geçen hafta sonunda Suriye'den gelen bir davet

üzerine Şam'a gitti. İkinci gün Şam'daki Türkiye büyükelçiliği ziyaret

edildi... Güneş gazetesinden Rıza Zelyut anlatıyor:



"Salona girişte sağdaki duvar dibinde bulunan masanın üstünde

Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan'ın baş fotoğrafları konulmuştu.

Bunları da; bizim ülkizin yöneticileri olarak orada görmekten mutlu

olduk.



Bu arada Büyükelçimiz Sayın Yaşar Halit Çelik ile tanıştık, sohbet

ettik ve fotoğraf çektirdik. Büyük kabul salonunda duvarlar değişik

resimlerle süslenmişti. Bir yerlerde devletimizin kurucusu Mustafa

Kemal Atatürk'ün bir fotoğrafını aradı gözlerim. Yoktu..."



Rıza Zelyut bunun üzerine lisanı münasiple Büyükelçiye soruyor:

- Sayın Büyükelçim, kabul salonunda pekçok resim var ama hiç Atatürk

resmi yok. Acaba ben mi göremedim?'

- Efendim, bu salona Atatürk resmi koymadık. Çünkü gerek görmedik...

- Niçin?'

- Artık bu işleri aşmalıyız. Avrupa'da devlet adamlarının resmi olmaz

kabul salonlarında. Sadece kralların, kraliçelerinki bulunur. Bizim de

artık bu resim işini aşmamız gerek. Bu çağda Atatürk resmiyle uğraşmak

doğru değil; başka şeylere bakalım.'

- İyi ama Atatürk bir devlet adamından daha öte. Kurucu lider...

- Kurucu lider olabilir ama kabul salonunda resmi şart değil..."

Evet... Salonda Erdoğan ve Gül'ün resimleri bulunuyor.. Ama Atatürk'ün

resmi gereksiz görülüyor... Türkiye'nin geldiği hayret verici noktanın

bir başka göstergesidir bu...



Monşer, iktidarın değişmeyeceğini zannediyor!

Zamanı geldi anlaşılan...





BENİ İNKÂR EDECEKSİNİZ. HATTA BÜHTANLA YADEDECEKSİNİZ. HİNT'E, YEMEN'E VE MISIR'A GİDEN FİKİRLERİM, ORADA FİLİZLENEREK GELİP SİZİ BOĞACAKTIR."
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.

22 Nisan 2011 Cuma

                                                                                    
“Tarihimizi tetkik ediniz. Türk’ün çektiği bütün felâketler, maruz kaldığı tehlikeler ve musibetler hep kendi öz benliğini, millî varlığını ihmâl ederek nereden geldikleri ve ne oldukları, hangi nesle mensup bulundukları belirsiz bir takım kimseleri kendilerine reis tanıyarak onların şuursuz bir vasıtası olmak mevkiine düşmüş olmasındandır.” M.KEMAL ATATÜRK.


Demiş  büyük  önder .Günümüze  ne kadar  da uyuyor , tüm bu  yaşananların ışığında  tek  güvencemiz  çocuklarımız  değilmi? onları yetiştiren  ana babalar ne kadar  dikkatli  olmak  zorundalar..
Tüm  ulusumuza  ve  geleceğimizin  güvencesi  çocuklara kutlu  olsun...

;;