main |
sidebar
Gönderen
Gordion960
zaman:
03:11
Bu gün yazmak istedi canım Zaman zaman eski defterleri karıştırırız ya, özlediğimizden yada garip bir haz ile geçmişle acı vermek isteriz ya kendimize işte bu duygular ile döktüm sararmış kağıt desteleri ni, ortasında kaldım geçmişin ama, bir türlü geçmeyen birikimlerin tam ortasındayım, neler biriktirmişim banka dekontları fatura yığınları bilmem kaç yılın dan kalma , gazete küpürlerinden vaz geçilmezim Atatürk fotoğrafları daha bir çok şey...
bir karton kutu dolusu mektup özenle desteler halinde sevgileden değil sevdiğimden gelen.
Onları okudum tek tek ne çok duyguyu sığdırmışız o satırlara, bazan kırık gülümseyişlerle bazan burnumun direğini sızlatan gözlerimden akan yaşların eşliğinde saatler aktı gitti...
Kim bilir kaç yıl oldu mektup yazmayalı? Uzun bir zaman olmuş ki kağıtların rengi sararmış, geçmişin tozlu satırlarından ışığa uçan pervaneler gibi dolduruyorlar odayı neler paylaşmışız sayfalar dolusu yazmışız öyleki zarfa sığmamış arkası bir dahaki mektup da diye biten satırlardaki vedalar, her bir zarf sevgi dolu özlemleri taşımış uzaklardan sılaya ...
Bu günleri düşünün ce kaç kişi mektup yazmayı bilir? diye bir soru takılıyor aklıma, teknoloji denen canavar bir bir yok ediyor güzellikleri artık her şey bir tık mesafesin de tıkla konuş tıkla gör ne işin olur mektupla zarfla? kim uğraşıcak, geçen gün bir alman dosta yollamak için kartpostal aradım yaşadığım şehirde güldüler çalışanlar "ne yapıcaksınız kartı zarfı, yollayın bir e kart olsun bitsin" diye ...Mesafeler kısalsada teknik olarak ruhu ölüyor insanın bu mekanik hayatın içinde, artık postacıları da tarihe gömeceğiz bu gelişimin gereğince zira sadece fatura taşıyorlar ki; onunda kolayı var e posta, oysa nasıl sayardık günleri "bu gün tam dört gün oldu üç gün sonra gelir ablamın mektubu" o zamanlar yurt dışından yedi günde gelirdi postalar ne heyecanla açılırdı zarflar bazan özenle yırtılır bazan sabırsızlıkla, içinden çıkan fotoğraflar elden ele , o zarfların içinde küçücük kendi dünyamızı nasıl büyük yaşardık kalem dans ederken kağıt üzerinde bir kalem bir kağıt oluverdik, her şeyde olduğu gibi bu güzelliği de yok ettik erindik yazmaya...
Şimdi her şey çok alabildiğince çok ama, içi boş!!! ve bir boş vermişliktir almış yürümüş her yerde ve ben:usulca sıyrılıyorum anıların içinden nasılda talan ettim odayı bir yığın iş çıkarttım kendime üstelik,, çok acıktım:))
sevgi ve selam ile
*GÜL*
0 yorum:
Yorum Gönder