4 Haziran 2010 Cuma

Ayrılık Acısını Soranlara!

Ayrılık Acısını Soranlara!







Kalp dediğin nasıl dayanır acıya? Bu kadar güçlü müdür? Ayrılığın kokusu sinince bedene, nasıl geçer?






Ayrılık Acısını Soranlara!






Ayrılık Acısını Soranlara!






Kaybetmek sevdiğini, ölüme benziyor. Bazen ölümden bile daha zor geliyor. Bir daha hiç güneş doğmayacakmış gibi, bir daha hiç nefes alamayacakmışsın gibi, bu acı ömrü törpülüyor.






Herkes bu acı nasıl geçer diye soruyor? Öyle kolay geçmez! İstiyorum ki, elimde sihirli bir değnek olsun, her birinizin kalbine dokunup, sileyim kederinizi ama olmuyor.






Zamandan başka ilacı, çaresi yok [Kalpleri topla, 2 milyon TL bonusu kaçırma!] bu eziyetin dostlarım! Ne çivi çiviyi söküyor, ne ateşi su söndürüyor. Sabretmesi zor olan saatlerin bitiminde, bir şekilde geçiyor.






İz kalmıyor mu? Hem de öyle bir kalıyor ki! Kalp ağrısının benzeri bir ağrıyı, vücudun her hangi bir yanında çekmek mümkün değil. Ne kağıt kesiği, ne gece yarısı tutan azı dişi, ne taş döken böbrek, hiçbiri sevdiğini kaybetmenin yüreğe verdiği eziyeti vermiyor.






O yüzden bir çözümü yok ayrılık acısının! Çekeceksin! Çivi çiviyi de sökmez üstelik bu durumda, gidip kendini boşuna rezil etmeyeceksin.






Ayrılık sonrası neler yapabilir insanlar, tahmin etmek güç. Bir çeşit delilik hali, akıl sanki artık o kafanın içinde durmuyor. Mantık, aşkla çıkıp gitmişti [Kalpleri topla, 2 milyon TL bonusu kaçırma!] zaten, üstüne ayrılık geldiğinde, bir daha dönmüyor.






Her şeye rağmen, ağlayacaksa insan, bir aşkın ardından ağlamalı! Gözyaşı dediğin en çok aşkın finaline yakışıyor. Gözbebeğinden yüreğe akan o inci taneleri, gönlün üstünde zarif duruyor.






Her insan, en az bir kere yaşamalı bu acıyı! Üstelik acısını da madalya gibi taşımalı göğsünde; bakınca uzaktan, bir kalp daha öğrenmiş sevmeyi demeliyiz. Alkışlamalıyız!






Kimi sevdiğin, ne kadar sevdiğin, ne yaşadığın çok da önemli değil! Asıl olan aşktır, asıl mesele onu tatmaktır. Sahip olduğumuz her şey gibi, aşkın da bir bedeli var; çok da pahalı üstelik! Aşka inananlar, bu bedeli ödemeyi baştan kabul etmiş sayılır.






Çektiğin acıları kendinde hazine edebildiğin sürece, ruhunu, özünü büyütürsün. İnsan, acı çekerse anlar başka birini. Onun gözleriyle bakabilmeyi öğrenir. Onun sızısını duyabilir içinde. Kendi başına geldikten sonra vazgeçersin eleştirmekten, yermekten, aşağılamaktan! Farkına varırsın hayatın, sevginin, onurun, erdemin ve en [Kalpleri topla, 2 milyon TL bonusu kaçırma!] önemlisi kendinin!






Ayrılık acısı çekmek, değerlendirir yüreği. Hayata tutunmayı öğrenirsin. Zoru seçen ama başaran ruhlardan olursun. Gelişirsin, değişirsin, pekişirsin. İnsan olursun yani, demini alırsın. Akıllıysan eğer, kalbine sevmeyi öğretirsin! Sonunda acı varmış! Sen kendine hazinesin, onu da aslanlar gibi çekersin!






Candan Ünal

0 yorum:

Yorum Gönder